Yağ Aldırma

Cildin altında biriken yağların alınması amacıyla başvurulan bu yöntemde özel enjektörler kullanılmaktadır. Ayrıca belirli oranda yağ alımı gerçekleştiren bu operasyonun bir nevi zayıflama ameliyatı olduğu söylenebilir. Ancak genel olarak vücudun belirli bölgelerinde uygulandığı için kontür düzeltme operasyonu şeklinde adlandırılması çok daha mantıklıdır.

Hacim bakımından artmaya başlayan yağ hücrelerinin vücuttan alınması sayesinde bu hücrelerin sayısı azalmaktadır. Aslında işlemin başarısı, yağ hücrelerindeki azalmayla beraber ortaya çıkacaktır. Hastalar için kuru ve ıslak olarak uygulanan iki farklı teknik bulunmakla beraber işlem yapılacak bölgeye özel olarak hazırlanan sıvının enjeksiyon edilmesiyle işlem başlar. Kuru teknikte yağ alımı direkt olarak başlar. Islak uygulama ise kanamanın azaltılması bakımından önemlidir. O halde yağ aldırma ameliyatı başlarken ihtiyaç duyulan bölgeye küçük kesiler atılır ve kanüller yardımıyla yağ dokusuna ulaşılır. Vakum cihazı sayesinde fazlalık olan yağlar çekilir ve işlem tamamlanır. Sarkık vücutlarda ve selüloit problemi olan kadınlarda çok daha başarılı olan Liposakşın, vücut konturlarının düzeltilmesinde oldukça yararlıdır. Yan etkileri yok denecek kadar az olan bu ameliyatta hastalardan 4,5 litreye kadar yağ çıkarılabilir.

Tedavinin ne şekilde uygulandığına dair hastalar da araştırma yapmalıdır. Aşırı yağlanmalara karşı bir tedavi olarak görülen bu uygulamanın ideal kiloya kavuşmak için de tercih edildiği unutulmamalıdır. Yağ birikintilerini temizleyen yağ aldırma estetiği aynı zamanda egzersizle verilemeyen kilolar için de son zamanların en çok tercih edilen uygulaması olarak bilinir.

Bölgesel Yağlanma Neden Olur?

Daha çok karın bölgesinde ortaya çıkan bölgesel yağlanmanın bazı nedenleri bulunmaktadır. Aynı zamanda bu yağlanma basen bölgesinde de etkili olabilir. Öncelikle bireylerde bölgesel yağlanmaya neden olan durumlar aşağıdaki gibi sıralanabilir;

• Alkol tüketimi
• Şekerli yiyecekler
• Trans yağ tüketimi
• Hareketsizlik
• Bağırsak bakterileri
• Menopoz
• Stres
• Genetik durumlar
• Düşük lifli diyet uygulamaları

Genetik Durumlar: Obezite, genetik olarak ortaya çıkabilen bir rahatsızlıktır. Yapılan pek çok araştırmada obezitenin bel ve kalça bölgesinde bölgesel yağlanmaları ciddi anlamda etkilediği ortaya çıkmıştır.

Düşük Lifli Diyet Uygulamaları: Kilo kontrolünü sağlamak ve sağlıklı bir yaşam için lif tüketimi önemlidir. Lifli diyet uygulamalarındaki düşük lifli gıdalar, göbekteki yağ birikimine neden olmaktadır. Çünkü bu gıdalar genelde rafine karbonhidratları yüksek olan içeriklerle desteklenmektedir.

Kortizol ve Stres: İnsanların yaşamını sürdürebilmesi için kortizol hormonunun salgılanması gerekir. Böbreküstü bezleri tarafından üretilen kortizol aynı zamanda stres hormonu olarak adlandırılır. Ancak vücudun aşırı miktarda ürettiği kortizol, karın bölgesinin yağlanmasına sebep olmaktadır.

Meyve Suyu Tüketimi: Şekerli bir içecek olan meyve suyunun aşırı tüketilmesi hem kilo alımını destekler hem de bölgesel yağlanmaya davetiye çıkarır. Elbette meyve suları vitamin ve mineral katkısı sağlar. Ancak içeriğindeki fruktoz, insülin direncini artırmaktadır.

Bağırsak Bakterileri: Zararlı bağırsak bakterileri kanser, diyabet tip 2 ve kalp hastalığı gibi sorunları beraberinde getirir. Haliyle diyabet hastası olanlarda aşırı kilo alımı da gözlemlenecektir.

Menopoz: Kadınlar menopoz döneminde karın yağlarının arttığını hissedebilir. Ayrıca ergenlik döneminde östrojen hormonunun salgılanmaya başlanması, uyluk ve kalça bölgesindeki yağlanmayı artırmaktadır. Kadınlar bu konuda bölgesel yağlanma sorununa karşı yağ aldırma ameliyatı yani Liposuction yöntemine başvurabilir.

Beslenme Alışkanlıkları: Gündelik olarak yeteri kadar proteinin vücuda alınması gerekir. Ayrıca yüksek proteinli gıdalar tüketmek, doymuşluk oranını artırmaktadır. Bunun tam tersi olarak düşük proteinli gıdalar tüketmenin karında şişlik oluşturacağı unutulmamalıdır.

Hareketsizlik: Hem erkeklerde hem de kadınlarda hareketsizliğin karın çevresinde kilo alımına neden olduğu bilinmektedir. Yaşam tarzı, sağlığın bozulmasında büyük bir risk faktörüdür. Bu nedenle bölgesel yağlanmayı tetikleyen hareketsiz bir yaşam tarzı yerine en azından günlük düzenli yürüyüşler yapılmalıdır.

Trans Yağ Tüketimi: En sağlıksız yağ kategorisinde bulunan trans yağlar genelde paketlenmiş yiyeceklerde kullanılmaktadır. Bu yağların kullanım amacı, ürünlerin raf ömrünü uzatmaktır. Kalp hastalıklarına da davetiye çıkaran trans yağlar, bölgesel yağlanmanın ana nedenlerinden biridir.

Alkol Tüketimi: Alkolün içeriğinde bulunan fazla kaloriler, göbek yağı olarak depolanmaktadır. Bu durum, karın bölgesinde kalıcı şişliklere sebebiyet verir. Haliyle yağ aldırma ameliyatı alkol ve diğer nedenlerden kaynaklanan yağlanmaların önüne geçebilmektedir.

Şekerli Yiyecekler: Dondurulmuş yoğurtlar, çörek, kek ve buna benzer ürünlerde ciddi miktarda şeker bulunmaktadır. Ayrıca şekerli içeceklerde de yüksek fruktoz yer alır. Yapılan pek çok araştırma, şekerli yiyecek ve içeceklerin bölgesel yağlanmaya neden olduğunu ortaya çıkarmıştır.

Daha önceleri vücudun sınırlı bölgelerine uygulanan Liposuction artık teknolojinin gelişimi sayesinde talep edilen her bölgeye yapılabilmektedir. Haliyle yağ aldırma ameliyatı artık erkeklerin de tercih ettiği bir uygulamadır. Kadınlarda kalçalar başta olmak üzere bacak iç bölgeleri, bacak dış kısımları, basen ve karın bölgesinde tercih edilen bu işlem erkeklerde;

• Gıdı bölgesi
• Karın bölgesi
• Bel çevresinde yapılabilmektedir.

Kadınlarda ayrıca boyun ve kol altları, ayak bilekleri, diz içi ve sırt bölgesinde de sağlıklı bir şekilde Liposakşın yapılabilmektedir.

Yağ aldırma estetiğinden önce hastaların dikkat etmesi gereken bazı süreçler bulunmaktadır. İlk olarak hastanın deri kalitesi düşük ise mutlaka bu uygulamadan yararlanılmalıdır. Ayrıca vücudun farklı bölgelerinde depolanan yağlar, deri kalitesinin düşmesine de sebep olmaktadır. Başlangıçta hastanın psikolojisi değerlendirilerek beklentileri sorulmalıdır. Cerrah ile hastanın karşılıklı görüş alışverişinden sonra hastanın cerrahi geçmişi incelenmektedir.

Ameliyattan önce hastanın akciğer, kalp veya farklı bir sağlık problemi var ise yağ aldırma ameliyatı uygulanmamalıdır. Ek olarak kilo alımı için ilaç tüketimi veya antidepresan ilaçlar kullanılıyorsa, işlemden en az 3 hafta önce bu ilaçların tüketimi sonlandırılmalıdır. Yüz bölgesinden ayak bileğine kadar yapılabilen Liposuction işlemi, hastalara ciddi bir özgüven kazandırmaktadır.

Genelde tek seanslı bir ameliyat olan Liposuction, hastadan ne kadar yağ alınması gerektiğine bağlı olarak birkaç seansta da tercih edilebilir. Aynı bölgeden yağ aldıracak olan hastalar, ilk işlemden sonra en az 6 hafta beklemelidir. Bununla beraber alınan yağlar kırışık veya ince olan bölgelere de enjekte edilebilmektedir. Steril olarak toplanması gereken bu yağların ince kanüllerle taşındığı unutulmamalıdır.

Günümüzde başarılı bir şekilde uygulanan yağ aldırma ameliyatı 1 ile 3 saat arasında sürmektedir. Farklı bölgelerde yapılacak yağ alma işlemlerinde hastanın hastanede istirahat etmesi gerekebilir. Yeterli ekipmanın sahip olduğu kliniklerde bile bazı riskleri beraberinde getiren bu işlemden önce bitkisel takviyeli gıdalar tüketilmemelidir. Ayrıca sigara tüketimi de sonlandırılmalıdır. Her estetik operasyonda olduğu gibi bu ameliyattan önce de kan sulandırıcı ilaçlar ve takviyeler vücuda alınmamalıdır.

Ameliyata başlamadan önce yağların alınacağı bölgeler, çizim yapılarak belirlenir. Genel anestezi uygulanacak ise hastane koşullarında şilem yapılmalıdır. Lokal anestezide ise hastaya sedasyon da uygulanabilir. Islak teknikte hastalara solüsyon verilir ve kesiler de vücudun dikkat çekici olmayan bölgelerine atılır. Bu seçenekte birkaç milimetrelik kesiler atılacağından dolayı tek seansta işlem tamamlanabilir. Kanül deliklerine ise dikiş atılmaya gerek duyulmaz. Bazı durumlarda ince lastikler kullanılır ve bunun amacı vücut içerisinde birikebilecek olan sıvıların atılmasını sağlamaktır.